Gurbet

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

3

Adına türküler yakılan, şiirler söylenen gurbet…

En derin duyguları barındıran, gözyaşının, özlemin, sevginin hasretin adıdır gurbet.

Yeşilçam filmleriyle, İstanbulla, Haydarpaşa Garı ve elinde valiziyle şaşkın ve ürkek bakışlarla, gariban Anadolu ile özdeşleşir gurbet.

Bekar odalarının sigara kokan duvarları ve dertli sazın tellerinde dile gelen türküdür gurbet. Çekilen her nefes, hasretle ciğerleri yakarken; dillerde türkü, gözlerde yaş olur.

Gurbet anadır. Buram buram tüter burnunda yavrunun. Yakar ciğerini ananın. Gurbet babadır. Hüzünlü, mahsun gözlerle sevmektir yavrusunu.

Gurbet kardeştir. Aynı sevgiyi bölüşmektir ekmeği paylaşmak gibi.

Gurbet arkadaştır, dosttur, candır. Gözün kapalı güvenebileceğin, korkmadan sırtını verebeliceğin riyanın değil; samimiyetin adıdır.

Gurbet aşığın maşukudur. Yardır, sevgilidir. Merhaba demekten bile çekindiğin ama üstüne şiirler, türküler yaktığın.

Gurbet aslında memlekettir. Börtüsünden böceğine, dağlarından ovasına. Kuşuna, çiçeğine, dağına, taşına hasrettir.

İnce bir sızıdır gurbet. Aklına düştüğünde tebessüm ettiren çocukluğunu önüne seren.

Kaybettiğin gençliğin, elinden kayıp giden zamandır.

Düğündür, memleketin neşesini yansıtan, bayramdır çoluk çocuk, büyük küçük mutluluk saçan.

Hastalık, ölüm ve nihayet doğumdur. Koca çınarların yıkılıp, yeni fidanların toprağı delmesidir.

Gurbet, dediğin şey aslında memleket özlemidir, ne kadar uzak da olsan memleketi içinde yaşamak, yaşatmaktır…