19 Nisan 2021 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı 19.987.988 kişiye ulaştı.
1.408,14
Türkiye’nin 1970’lerde başlayan terör sorunu günümüze kadar dış ve iç desteklerle devam etti ve ediyor.
Tüm terör faaliyetlerini bir de siyasi zemine taşıyarak bu illegal yapıya siyasal bir meşruiyet kazandırmış oldular.
Sırası ile HEP, HADEP, DEHAP, BUA, EDÖP ve HDP partileri kurularak PKK/YPG terör faaliyetlerine destek vermek amacı ile siyasal zemin oluşturulmuş oldu.
Bu partilerin kuruluş ilkelerinin temelinde Kürt halkının haklarının korunacağını, kürt halkının ezildiğini ve kürt halkının yeterli itibarı olmadığını ifade ederek kürt oylarını almanın peşine düştüler.
Nitekim bu sahte söylemler ve siyaset dili 2007’de işe yaradı ve BUA Partisi 22 sandalye ile meclise girdi ve istedikleri siyasi alt yapıyı sağlamış oldular.
Bu sayede Türk halkının vergileri ile, oluşturulan parti desteklerinden ciddi anlamda faydalanmaya başladılar. En acısıda hem bu ülkenin Türk ve Kürt canlarının alınmasına vesile olup hem de o öldürdükleri milletin parası ile beslenmiş olmalarıdır.
Bunun yanında yurt dışı tarafından da ciddi destekler aldılar. Yine insan kaçakçılığı, şiddet ve cebir, mazot ve esrar-eroin kaçakçılığı yöntemleri ile terör finansmanı konusunda uzmanlaştılar. Buna ilave olarak çıkarmış oldukları gazete ve dergiler yolu ile ünlü insanlar üzerinden de yardım almış oldular.
Yakın zamanda İletişim Başkanlığı’nın yaptığı araştırmada, 40 yıldır terör kampanyası yürüten PKK’nın, 40 binin üzerinde kişiyi öldürdüğü ifade ediliyor.
AB ve ABD tarafından da terör örgütü olarak kabul edilen PKK’nın, Türk topraklarına yapılan birçok ölümcül saldırıdan sorumlu olduğunun altı çizilerek, “PKK, insan kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı ve haraç alma dahil olmak üzere birçok yasa dışı faaliyet yoluyla finansman sağlamaktadır. Çocukları zorla silah altına alma, gasp, işkence ve adam kaçırma gibi eylemleriyle insan haklarını ihlal etmektedir” bilgisi paylaşılıyor.
Yürütülen soruşturmalarda, PKK ile HDP arasında doğrudan ve dolaylı bağlantılar kuran birçok kanıt ortaya çıkarıldığı belirtilerek, HDP üyelerinin sürekli terör örgütünün propagandasını yaydığına, PKK’yı ve Suriye’deki kolu YPG’yi desteklediğine dikkat çekiliyor.
Raporda, HDP’li yöneticilerin PKK ile ilişkilerini itiraf ettikleri ifadelere yer verilirken, PKK/YPG’li teröristlerin diğer ülkeler için de tehdit oluşturdukları vurgulanıyor.
Rapor, “İster yurt içinde ister yurt dışında olsun Türkiye, PKK ve terör örgütüne hizmet eden unsurlarla mücadeleye devam edecektir. Türkiye, HDP’nin siyasi statüsünü kötüye kullanmasına izin vermeyecektir. Demokrasi perdesi altında terörizmin desteklenmesine diğer demokratik ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de müsaade edilmeyecektir” ifadeleriyle son buluyor.
Bu raporlardan da çok net bir şekilde anlaşıldığı üzere HDP, PKK’nin siyasi bir kolu ve finans destekçisidir.
Kürt halkının ne temsilcisi ne de yardımcısıdır. Kürt halkına en büyük zararı veren siyasi partidir ve kürt halkını kullanarak İsrail ve Amerika’nın amaçlarına hizmet etmektedir.
Kürt halkının daha fazla kendisini kullandırmaması gerekir. Zira HDP’nin meclise girebilmesinin tek yolu kürt seçmenlerden aldığı oylardır.
Yüzyıllardır aynı toprak parçası içerisinde huzurla yaşayan bu iki kardeş topluluğun kültürden dinine, toprağından diline kadar bir çok şeyi ortaktır.
Kardeşlik bağlarımızın ebediyyen muhafazası için uyanık olmaktan başka bir yolumuz yoktur. Nitekim düşmanımız ortaktır;Türkiye’nin güçlenmesini ve büyümesini istemeyenler.
Sonuç olarak HDP bir Türkiye partisi değildir ve acilen kapatılmalıdır.
Selam ve dua ile…
Toplumsal Gelişimin Demokrasiye Katkısı