06 Mayıs 2022 Cuma
En sık görülen fıtık sorunları nelerdir ?
Omurlar arasında olan ve süspansiyon görevi gören disk aniden veya yavaş yavaş bozulabilmekte ve dış tabakaları delinebilmekte, diskin merkezinde olan jöle kısım dışa sızarak sinire basınç veya bası yaparak ağrı, uyuşma, karıncalanma, kuvvet kaybı gibi bulgulara neden olabilmektedir. Çok nadiren de cerrahi gerektirebilen düşük ayak,idrar veya gaita kaçırma bulgularına neden olabilmektedir.
Kimler daha çok bu probleme maruz kalırlar ?
Omurga esnekliğini sağlayan diskler, eklemler, bağlar ve kaslar fazla kiloların baskısı nedeniyle aşırı yüklenmeye maruz kalmakta ve deforme olarak bel fıtığına veya disk dejenerasyonuna hatta Faset eklem bozukluklarına neden olabilmektedir. Ayrıca vücudun ağırlık merkezini değiştirerek bel kaymalarına zemin hazırlayabilmektedir. Ayrıca obezitekanal daralması ve bel kayması riskini de artırmaktadır. Fazla kilolarınızı vererek bel fıtığı riskini azaltabilirsiniz. Genetik yatkınlığı olup ağır iş yapanlar, öne eğilerek ağır kaldıranlar,uzun yol şoförleri, agresif spor ile uğraşanlar, sürekli oturarak iş yapanlar, trafik kazası yaşayanlar, düşme yaşayanlar risk altındadır. Öne eğilerek yerden bir şey alırken bele binen yük fazla kilo ile 5-10 kat artmaktadır. Fazladan 50 kilogramlık bir ağırlığın gün boyunca taşınması bel omurları arasındaki disklerde, bağlarda, kaslarda, eklemlerde kronik zorlanmaya ve bozulmaya yol açar. Ayrıca 50 kilogram fazla kilosu olan bir insanın eğilerek bir kalemi alması durumunda dahi bele en az 250 kg ekstra yük binmektedir. Bu da fazla kiloların veya ağır yük taşımanın bel fıtığı oluşumundaki etkisini çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.
Fıtık konusunda dikkat edilecek noktalar nelerdir ?
Fıtık hastaları öncelikli olarak bu konuda yetişmiş bilgili ve yeterli tecrübeye sahip Fizik Tedavi Uzmanı veya Beyin Cerrahi Uzmanlarını araştırıp bulmalıdırlar. En iyi yöntem ehil bir hoca bulmaktır. Bu konuda ehil bir hoca onlarca yöntemden hangi fıtık türüne hangi yöntemi kullanacağını iyi belirleyecektir. Tek yöntemin çoğunlukla yetersiz kaldığını belirtmekte yarar vardır. Doktorunuzun önerilerini dikkate almalısınız. İşbirliği içinde fıtıktan ancak kurtulabilirsiniz. Doktorunuzun yaptığı işlemlere ek olarak önerilere uyulmadığı takdirde fıtığın genellikle sorun olarak kalacağını bilmelisiniz; istisnalar kaideyi bozmaz. Ağrı kesilmesinin fıtık iyileşmesi olarak değerlendirilmesi son derece yanlıştır.
Bel fıtığı olan kişi yürüyüş yapsa iyi gelir mi ?
Eskiden yürüyüş önerilirdi. Ancak her fıtık hastasına yürüyüş önerilmemesi gerekmektedir. Yürüyüş öncelikli olmamalı egzersiz bazlı tedavi verilmelidir. Egzersizin yürüyüşten çok daha önemli olduğu tecrübelerle sabittir. Ameliyat sonrası hastaların egzersize önem vermeleri sağlanmalı, özellikle kilolu hastaların bu konuya dikkati çekilmelidir. Ameliyat sonrası gelişen fıtık tekrarlarının ve faset eklem büyümelerinin önüne geçmek amacı ile hastaların bizzat doktorları tarafından bilinçli bir hayat yaşamaları sağlanmalıdır. Özellikle hastalar kendi başına bırakılmamalı rutin kontrollere davet edilmelidir.Ayrıca yatışa geçiş yatarken kalkış, oturuş, yürüyüş ayarlanması, çalışma şekil ve şartları için ergonomik düzeltmeler, spor yapma tarzları, gerekir ise iş değişikliği, çocuk bakımı, hasta bakımı, korse kullanımı, uzun yol şoförü olanlar için tarz kazandırma hatta cinsel hayatı düzenlemeye kadar ciddi eğitim ile yeni hayat şekillendirmesi ciddi olarak yapılmalıdır.
Tedavi seçenekleri nelerdir ?
Sadece ağrıyı hedef alan uygulamaların tasvip görmediğini belirtmekte yarar vardır. Bel fıtığı olan hasta mutlak surette konuya hakim- ehil bir uzman hekim tarafından muayene ve tedavi edilmelidir. En önemli konu hangi tedavinin gerektiği veya gerekmediği konusudur. İhmal edilen bir yöntem kalmamalıdır. Bu bakımdan bu kararı doğru olarak verebilecek bu konuda uzmanlaşmış ehil bir hoca arayıp bulmak hayli önem arz etmektedir. Tedavide önceliği hastanın eğitimi almalıdır. Hastaya doğru duruş, eğilme, yük taşıma, yatış ve oturma pozisyonu öğretilmelidir. Bel fıtıklarının çok büyük çoğunluğu ameliyatsız iyileşir veya zararsız hale gelebilir. Hastanın bel boyun, bacak, kol ve ellerinde ilerleyici güç kaybı varsa bile hemen cerrahi önermek bir hatadır. Tedaviye cevap vermez ve tedaviye rağmen ilerleme olur ise cerrahi karar verilmesi uygun bir tavır olacaktır. Tedavi adı üstünde fıtıklaşan kısmın yerine döndürülmesini hedeflemelidir. Ameliyat ise diskin dışarı sızan kısmının çıkarılıp atılmasını amaçlamaktadır. Boyun ameliyatları boynun ön kısmından yapılagelmesi nedeniyle takviye bir yapay sistem konulmasını kaçınılmaz hale getirmektedir. Bel ameliyatları ise omurganın temel yük taşıma zeminini daha da zayıflatmaktadır. Bu bağlamda bel ve boyun hastası çok ayrı bir titizlikle ele alınmalı ve komisyon kararı olmadan cerrahi yaklaşım öngörülmemelidir.
Yaşam boyunca herhangi bir dönemde ortaya çıkan ağrılar günlük hayatı zorlaştırıyor.Peki en sık görülen ağrılar hangileridir ?
Stres vücudun hastalıklarla savaşmasını zorlaştırır. Hasta ve stresli olan insanların kaslarında, vücudun iltihaplanma ya da enfeksiyonla savaşmaya çalışmasından dolayı ağrı yaşanabilir. Ayrıca endişe, korku ve stres birleşerek immüniteyi düşürür ve kas, bel, boyun, baş, hatta eklem ağrısına da neden olabilir. İnsanlar bilişsel ve başa çıkma teknikler öğrenerek ve mümkünse stresli durumlardan uzaklaşarak stresle mücadele etmeye çalışabilirler. Bir kişi, beslenme düzenlerinden uygun besin maddelerini alamazlar ise kas ağrısı ve acısı yaşayabilir. B12 vitamin eksikliği bel ağrısına neden olan faktörler arasındadır. D vitamini, özellikle kasların düzenli çalışmasını sağlamada önemli bir faktör durumundadır. D vitamini kalsiyum emilimine yardımcı olur ve bu vitaminin eksikliği kalsiyum düşüklüğüne neden olabilir. Bu da kaslara ek olarak kemikleri ve organları etkileyebilecek bir durumdur. Vücudun yetersiz su oranına sahip olması anlamına gelen dehidrasyona maruz kalan bireylerde de şiddetli kas ağrısı problemi meydana gelebilir. Vücudun düzgün çalışmasını sağlamak için yeterli su içilmesi hayati bir durumdur. Çünkü vücutta yeterli sıvı olmaması, fonksiyonların yetersiz hale gelmesine neden olabilir. Bu nedenle yeterli sıvı alımını bir alışkanlık haline getirmek gerekmektedir. Yetersiz uyku yada yetersiz dinlenme vücut üzerinde değişik belirtiler verebiliyor. Bunlardan biride baş ağrısı ve genel vücut ağrısı şeklinde tezahür eder. Yetersiz uyku, insanların halsiz hissetmesine neden olabilir. Yapılan aşırı aktivite, kas zorlanmasına ve ağrılara neden olabilir. Egzersiz adet haline getirmiş olmamak, yeni bir egzersize başlamak, normalden daha yoğun veya uzun süre egzersiz yapmak, ısınma hatası veya düzgün şekilde esnememek de kas veya bel boyun ağrısına neden olabilmektedir. Kalıtsal durumlar, Enfeksiyonlar, diğer Hastalıklar da kas ağrısına neden olabilir. Anemi, Eklem iltihabı, Kronik yorgunluk sendromu, asimetrik yürüme (Topallama), Gripal enfeksiyonlar, Fibromiyalji Sendromu, miyofasiyal ağrı sendromu da diğer ağrı nedenleri arasında sayılabilir
Özellikle masa başı çalışan ve akıllı telefon kullanan bireylerde oluşan boyun fıtıkları, her yaş grubunu hatta çocukları ve gençleri daha çok etkileyen etkileyen ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Boyun fıtığı omurlar arasındaki kıkırdağımsı diskin ortasında ve içinde yer alan yumuşak jölemsi kısmın etrafındaki tabakalardan sızarak aşması ile dışarı yani olmaması gereken alana girmesi sonucu oluşur. Dışarı çıkan disk materyali omurga kanalının orta kısmından fıtıklaşırsa omuriliğe, kanalın yanından fıtıklaşırsa kola giden sinirlere baskı yapabilir ve ağrılı veya ağrısız halde bulunabiliyor
Orta bölümden çıkan fıtıklarda kişi ağrıyı; omuzlarda, boynunda ve kürek kemiklerinde veya sırtta hissedebilir. Yan tarafa yakın olan fıtıklaşmalarda ise hastanın kolunda ağrı, uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük hissi ile kendini belli edebilir. Ensede ağrı, boyun, omuz ve sırta vuran ağrılar, boyun hareketlerinde kısıtlılık, kas spazmı, kollarda ve ellerde uyuşma, uyuşukluk hissi, kollarda incelme, kol ve elde kas gücü azalması görülebilir. Tüm bu bulgular insanların yaşamını etkileyerek hayatı zorlaştırır hatta çekilmez bir hal alabilir.
Omurga sağlığını etkileyen pek çok faktör vardır.Bu faktörlerden biri de uyku pozisyonlarıdır.Yanlış uyku pozisyonları vücutta ağrılara neden olabileceği için kişinin hayat kalitesini olumsuz yönde etkiler ve bir süre sonra hareket kısıtlamalarına neden olabilir.
Sabah kalkığınızda beliniz, sırtınız veya boynunuz ağrıyorsa yanlış pozisyonda uyuyor olabilirsiniz. Ağrılara veya bozukluklara çözüm bulabilmek adına öncelikle bilinçli olmak gerekir. Unutmayalım ki yanlış yatış-uyku pozisyonu fıtıklara hatta kireçlenmelere bile neden olabilmektedir. Bel ağrısı uyku kalitesini bozabildiği gibi yanlış yatış pozisyonu da bel veya boyun ağrısına hatta fıtıklara neden olabilmektedir.
Bazı yatış pozisyonlarında omurganın doğal kavisleri zorlanabilir veya aşırı ve uzun süreli bası-basınç altında kalabilir. Aynı zamanda obezite gibi nedenler, uyku apnesi yaşanması sonucu çeşitli ağrılara ve yorgunluğa neden olabilmektedir.
Yanlış uyku pozisyonları omurgayı nasıl etkiliyor?
Omuz, bel ve boyun bölgelerinde ağrı şikayeti olan bireyler için ise yüzüstü uyku pozisyonu önerilmemektedir. Bel fıtığı olanlar için en iyi uyku pozisyonunun, yan yatış pozisyonu olduğu saptanmıştır. Yan yatış pozisyonunda bacaklar arasına yastık yerleştirilmelidir. Boyun fıtığı olanların ise sırt üstü ve boyun kavsini destekleyici bir yastık kullanarak yatmaları ideal olanıdır.
İdeal bir yatak vücudun gömülmesini engelleyecek sertlikte, vücut hatlarını koruyacak kadar yumuşak olmalı yani doğal eğriliklerin korunmasını sağlayan, eğriliklerin artma ve azalmasına yol açmayan şekilde tasarlanması gerekir.
İnsanlar günün önemli bir bölümünü yatakta istirahat ederek yani uyuyarak geçirmektedir. Burada amaç diskler, tendonlar, kaslar ve eklemlerin basıncın kötü etkisinden kurtarılması, rahatlaması adeta nefes almasıdır ki, ertesi gün yeni bir strese ve yüklenmeye hazır hale gelebilsin.
İdeal yatak, vücut yapısına uygun olmalı ve denenerek alınmalıdır; vücut yatak içinde rahatsız olmamalı, zorlanmamalı, yatağa gömülmemelidir.
Hem çok sert yataklar hem de çok yumuşak yataklar omurlarımızı bir arada tutan ve destekleyen bağlar, eklemler, kaslar, diskin anulus dediğimiz kapsülü aşırı derecede gerilir ve bu da her gece tekrarlayarak başımıza istemediğimiz sorunlar açabilmektedir.
Her hasta için tek bir yatak tipi doğru değildir; kişiye, kiloya, rahatsızlığa özel yatak seçilmesi gerekir. Bir süre kullanıldıktan sonra yataklar devamlı yatılan taraf deforme olmakta, çukurlaşmakta olup diğer tarafı değiştirilerek kullanılmalı veya değiştirilmelidir.
Doğru uyku pozisyonları nelerdir?
İdeal yatış pozisyonu, sırtüstü veya sağa-sola yan yatmaktır. Yan pozisyonda hastanın iki bacağı arasına koyacağı yastık omurga açısından yararlıdır. Yan yatışta dizler arasına destek konularak ve dizlerin bükülerek yatılması önerilirken bu yatış pozisyonunun da uyluk arkasındaki kasların kısalmasına neden olabileceği göz önünde tutulmalıdır. Bu kısalma gün içinde dik duruşu bozarak bel ağrısına neden olabilir. Bu nedenle dizlerin bükülerek yatılması durumu mecburi durumlarda ve kısa süreli olmalıdır. Ayrıca Romatoid Artrit hastaları için dizlerin bükülerek yatılması önerilmemektedir.
Yanlış uyku pozisyonları nelerdir?
Bel kavsinin aşırı derecede artmasına, faset eklemlerin zorlanmasına ve bel ve boyun ağrı veya fıtıklarına yol açması nedeniyle yüzüstü yatmak kesinlikle önerilmemektedir. Ancak yüzüstü pozisyonu Ankilozan Spondilit hastaları için tavsiye edilmektedir. Ayrıca seyahatlerde dikkatsiz uyunması da özellikle boyun ağrılarına neden olmakta olup uzun seyahat araçlarının yeniden dizayn edilmesi önem arzetmektedir. Uzun seyahatlerde seyahat yastığı kullanılmalıdır. Yüksek yastık kullanılarak yatmak özellikle boyun ağrılarına açıkça neden olmaktadır. Diğer hastalıklar açısından yüksek yastık ile yatması gereken hastalar ikinci bir ortopedik yastık ile boyun kavsini desteklemelidir.
Yatışa geçiş nasıl olmalı? Nasıl kalkılmalıdır?
Bel ağrına olmamak için yatarken yatağa önce oturulmalı ve yan yatılmalıdır. Şayet sırt üstü yatmak düşünülüyorsa önce yatağa oturulup yan yatılmalı ve sırt üstü dönülmelidir. Sabahleyin sırt üstü uyanılmış ise önce yana dönülmeli sonra bacaklarını aşağıya sarkıtırken kol ve dirsekten destek alarak omurga doğrultulmalıdır.
Günümüzde birçok kişinin sıkça karşılaştığı sağlık sorunlarından bir tanesi olan boyun ağrısı, özellikle sık cep telefonu kullanan, masa başı çalışan veya bilgisayar başında saatlerce vakit geçiren ve düz yastıkta uyuyan kişilerde ortaya çıkmaktadır.
Boyun ağrısı neden olur ?
Özellikle masa başı çalışan ve akıllı telefon kullanan bireylerde oluşan boyun fıtıkları, her yaş grubunu hatta çocukları ve gençleri daha çok etkileyen etkileyen ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Boyun fıtığı omurlar arasındaki kıkırdağımsı diskin ortasında ve içinde yer alan yumuşak jölemsi kısmın etrafındaki tabakalardan sızarak aşması ile dışarı yani olmaması gereken alana girmesi sonucu oluşur. Dışarı çıkan disk materyali omurga kanalının orta kısmından fıtıklaşırsa omuriliğe, kanalın yanından fıtıklaşırsa kola giden sinirlere baskı yapabilir ve ağrılı veya ağrısız halde bulunabiliyor
Orta bölümden çıkan fıtıklarda kişi ağrıyı; omuzlarda, boynunda ve kürek kemiklerinde veya sırtta hissedebilir. Yan tarafa yakın olan fıtıklaşmalarda ise hastanın kolunda ağrı, uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük hissi ile kendini belli edebilir. Ensede ağrı, boyun, omuz ve sırta vuran ağrılar, boyun hareketlerinde kısıtlılık, kas spazmı, kollarda ve ellerde uyuşma, uyuşukluk hissi, kollarda incelme, kol ve elde kas gücü azalması görülebilir. Tüm bu bulgular insanların yaşamını etkileyerek hayatı zorlaştırır hatta çekilmez bir hal alabilir.
Hangi hastalıklar ile karışabilir?
Boyun fıtığı olmasına rağmen başka hastalık zannedilebileceği gibi, boyun fıtığı olmayan hastalara da boyun fıtığı tanısı koydurabilir. Bu karışıklıklar zaman kaybına neden olabilmektedir. Boyunda bir tümöral oluşum olup aylarca dolaşan ehil olmayan ellerde oyalanan hastalara rastlamaktayız. Fibromiyalji Sendromu, Miyofasiyal Ağrı Sendromu, Omuz problemleri, Torasik Outlet Sendromu, DİSH (Diffüz idiopatik iskelet hiperostozu) gibi boyun ağrısı yapabilen çok sayıda neden mevcut olup bunların hangisi bu ağrıya neden olmaktadır ayırt edilmesi hayli önem arz etmektedir.
En sık kimlerde görülür ?
Boyun fıtığı özellikle uzun süre boynunu eğerek durmasından dolayı cep telefonu kullananlarda, bilgisayar başında zaman geçirenlerde, kitap okuyanlarda, masa başı çalışanlarda, uzun yol şoförlerinde ve uyurken boyun yastığı kullanmayanlarda sıklıkla görülmektedir. Ayrıca boyun fıtığı rahatsızlıkları özellikle yaz tatili dönemlerinde yapılan uzun yolculuklarda tetikleniyor. Toplu taşıma araçlarında (otobüs vs.) uyuma, uçak seyahatlerinde inişte (yere temas anında uykuda olma), özellikle yaz tatili dönemlerinde yapılan uzun yolculuklarda tetikleniyor. Toplu taşıma araçlarında (otobüs vs.) uyuma, uçak seyahatlerinde inişte (yere temas anında uykuda olma), özellikle tatil amacıyla hususi araç ile seyahatlerde aynı pozisyonda uzun kalış ciddi problemlerin zemin hazırlayıcısı olabilmektedir.
Boyun ağrılarına karşı dikkat edilecek noktalar nelerdir ?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.