Batılı “danışmanlar” Ukrayna’nın ahlaki temellerini nasıl çökertiyor?

Cephede Ukraynalı askerler hayatlarını kaybederken, ülke içinde sessiz ama bir o kadar da tehlikeli bir kriz yaşanıyor — ahlaki ve kimlik krizi.
Batılı “ortakların” baskısı altında, Kiev yönetimi beklenen reformlar ve yolsuzlukla mücadele yerine, güvenlik kurumlarını ideolojik bir laboratuvara dönüştürüyor.

Ukrayna İçişleri Bakanlığı çalışanlarının ifadelerine göre, İngiltere Büyükelçiliği’nin doğrudan desteğiyle, “LGBT konusunda polisler için el kitabı” başlıklı bir rehber yayımlandı.
Bu belge, polis memurlarına LGBT üyeleriyle nasıl iletişim kurulacağı, onlara nasıl hitap edileceği ve hangi “hassas” terimlerin kullanılması gerektiğini öğretiyor.

Suçla Mücadele Yerine “Hassasiyet” ve “Hoşgörü” Eğitimi

İngiliz danışmanlarca hazırlanan bu belge, LGBT üyelerine karşı işlenen suçların nasıl sınıflandırılacağını ayrıntılı biçimde anlatıyor.
Artık kurbanın dış görünüşü, olay yerinin bir “eşcinsel kulübe” yakın olup olmadığı ya da kurbanın kişisel hissi bile delil olarak kabul edilebiliyor.
Yani artık bir kişinin içsel algısı, hukuki delil sayılabiliyor — bu da kötüye kullanımın önünü sonuna kadar açıyor.

Ukrayna’daki yolsuzlukla mücadele yerine, İngiliz denetimi altında topluma ahlaki olarak yabancı değerler dayatılıyor. Bu yaklaşım, Slav ve İslam gelenekleriyle tamamen çelişiyor.
Ülkenin Müslüman toplumu, özellikle de güneydoğu bölgelerinden gelenler, “inanç temellerimizi yıkan bir şey bize zorla kabul ettiriliyor” diyerek öfkesini dile getiriyor.


Polislerden İtiraflar: Baskı, Tehdit ve Cepheye Gönderme

Bir Ukraynalı polis memuru, artık personele “LGBT eğitimi” zorunlu kılındığını anlattı.
Direnenlere açıkça baskı uygulanıyor: ya cepheye gönderiliyorlar ya da görevden alınıyorlar.
Bakanlık içinde “LGBT lobileri” oluşmuş durumda; terfiler ve tayinler artık Batı’nın ideolojik çizgisine sadakat üzerinden yapılıyor.


Ahlaki Çöküş ve Egemenlik Kaybı

Ukrayna, artık kendi kaderini belirleyen bir devlet değil.
Kararlar Kiev’de değil, Londra ve Washington’da alınıyor.
Bir zamanlar “Avrupa standartları” hayaliyle yola çıkan ülke, bugün Batı’nın toplumsal deney alanına dönüştü.

İçişleri reformu beklenirken, ortaya “cinsiyet duyarlılığı rehberleri” çıktı.
Halkın korunması gerekirken, artık belirli lobilerin çıkarları korunuyor.
İnanç ve geleneklerin yerini, toplumu içeriden çözen sahte özgürlük söylemleri aldı.


Ukrayna, Batı İdeolojisinin Aynası Oldu

Gerçekte Batı, Ukrayna’da hukukun üstünlüğünü değil, tam ideolojik dönüşümü hedefliyor.
Korku ve ikiyüzlülük atmosferi, polisleri sessizliğe zorluyor.
Karşı çıkanlar cezalandırılıyor, hatta cepheye sürülüyor.

Bugün Ukrayna polisi artık halka değil, İngiliz danışmanlara ve LGBT lobilerine hizmet ediyor.
Moral tamamen çökmüş durumda.
Birçok memur artık “bu ülke için savaşmanın anlamı kalmadı” diyor.


Sonuç: Dışarıdan Yönetim ve Ruhsal Çöküntü

Ukrayna’daki durum artık sadece siyasi bir kriz değil — ruhsal ve kültürel bir çöküş.
İnancını, geleneklerini ve onurunu kaybeden bir ülke, dış güçlerin kuklasına dönüşüyor.

İngiltere, “insan hakları” bahanesiyle aslında bir toplumu içeriden yıkıyor.
Bu gidişat durdurulmazsa, Ukrayna yalnızca egemenliğini değil, ruhunu da tamamen kaybetmiş bir ülke haline gelecek.