Son günlerde canımız ve ciğerlerimiz yanıyor. Yeşil vatanımıza hain eller değdi. Milletimize bir operasyon daha atma gayretinde oldular.
Sel ve afetlerle bir sınav veren canım ülkem, bu afetlerin üzerine böylesi vicdansızca, insafsızca, haince bir o kadarda alçakça kıvılcım çakıldı. Hem de aynı zaman diliminde 138’den fazla ormanda.
Küresel ısınma, iklim değişikliği mutlaka etkin olmuştur bu yangınlarda ancak bunun bir saldırı olduğunu görmemek, tabiata, insanlığa, akla mantığa aykırı bir olay. Yıllara yayılmış orman yangınların bir anda peş peşe başlamasını doğa olayı olarak tarif etmekte mümkün değil. Akla ilk gelen sabotaj. Türkiye’nin huzurunu karıştırmak isteyenlerin oyunu.
Bu oyunun oyuncuları da yabancı değil. Biz onları zaten tanıyoruz. Yıllarca yol kesip, okul basıp, şantiye yakıp ideolojileriyle bu ülkeyi parçalamak isteyen PKK tabi onun ikiz kardeşi FETÖ terör örgütü. Yıllarca ülkenin her kademesinde yuvalanıp en son 15 Temmuz’da zehrini kusmaya kalksa da, milletin tokadını yiyen, kimliksiz, yurtsuz ve onursuz kalan vatan hainleri.
PKK içerde ve dışarda bitti bitiyor. Allah’ın izni ile FETÖ’nün kurumlardaki varlığı bitmek üzere. Sivil halk içerisinde hala vatan hainliği yapan gizli kriptolar var. Çünkü onları büyütüp besleyen mihraklar, Türkiye düşmanlığını devam ettirecekler elbet. Büyüyen güçlenen ülkemizi kaosa sokmak istiyorlar bunu da şerefsizce ve vahşice yapıyorlar.
Biz dünyanın her yerinde hangi ırk, hangi din hangi meşrepten olursa olsun mağdur ve mazlum insanların ve doğanın yardımına koşan şanlı ve asil bir milletinin evlatlarıyız. Ülkemizi aciz ve çaresiz duruma düşürmek isteyenlerin içimizdeki hain tetikçileri, birliğimizi ve dirliğimizi dün olduğu gibi bugünde bozamaya çalışıyorlar. Türkiye büyük ve bir o kadar da güçlü devlet olduğunu hala anlayamadılar. Lakin o sinsi ve hain planları yine boşta kalacak.
Bir haftada 140’ yakın yangınla mücadele etmek her baba yiğittin karı değil. Böylesi büyük bir yangınla sınav veriyoruz. Orada insanlar, hayvanlar, yerleşim yerleri ateşler içerisinde kavrulurken, o satılmış alçaklar uluslararası bir kampanya başlatıyor. Öldük bittik, uçağımız yok, helikopterimiz yok, yardım edin, Türkiye yangını söndüremiyor diye avaz avaz bir yerlerini yırtıyorlar. Vatan, millet, can sizin umurunuzda mı, sizin amacınız belli Türkiye’yi karıştırmak bu milleti ayrıştırmak.
Sahada binlerce insan doğa felaketinin önüne geçmek için elinden geldiğini yapıyor ve 6 gündür bu yangının söndürülmesi için yurtiçinden ve yurt dışından ekipler, Sivil Toplum Kuruluşları, kamu birimleri, belediyeler, Bakanlıklar yorgunluk düşünmeden çalışırken, kamerasını açan klavye ustaları sosyal medyada devleti ve hükümeti düşürücü sözlerle cahilane kinlerini kusuyor.
Allah’a şükürler olsun ki her imkânımız var. Müdahalenin yetersiz olmasından kaynaklanmıyor. Müdahale yeterli ancak felaket ve operasyon büyük. Şu an yangını söndürmekle cansiparane çalışan ve hatta şehit olan kardeşlerimiz var. Allah hepsine rahmet eylesin. Bizim bu mücadelede acılarımızı da paylaşarak hafifletmemiz gerekirken bunun üzerinden birilerinin politika yapması, oturdukları köşelerinden ellerini ovuşturmaları, bu olayı ideolojiye evirmeleri, uluslararası şer odaklarına imkân sunmaları işin çirkin yüzü. O vatansız, milletsiz ırz düşmanlarının kuklalarıyla başlattıkları ateşleri yüreğimizdeki vatan sevgisiyle tek tek söndürmesini bilmişizdir. Bilmeyen varsa yakın tarihimizi hatırlasın. Türk milleti canını, kanını verir ama vatanından yanmış bir kuru dal parçasını dahi vermez. Yüzyıllardır üzerimize oynanan oyunları anlamamış olabilir miyiz? Bu vatan için şehit kanlarıyla sulanmış topraklara ruhumuzu veririz de üç beş çapulcuya yüzünü güldürecek bir tebessüm dahi verdirmeyiz.
Buradan söylüyorum, yine BAŞARAMAYACAKSINIZ!
Taksim’de 3 dört ağaç için ülkeyi sürüklemek isteyen o karanlık eller hala aramızda. 15 Temmuz’da Türkiye’ye ele geçirme planlarının farklı bir versiyonunu bugün YEŞİL VATAN üzerinden bozmaya çalışılıyor. Hiç heveslenmeyin, bu niyetinizde diğerleri gibi içinizde patlayacak.
Biz Türkiye olarak öyle bir milletiz ki, ihtiyacı olana koşan, düşeni kaldıran, bir ağacın kesilmesi, bir kuşun, bir hayvanın, börtü böceğin yuvasının yakılıp yıkılmasına müsaade etmeyecek kadar şerefli bir ecdadın çocuklarıyız. Bunu da uluslararası güçlerin fonlayıp desteklediği o satılmış kimliksizlere söylüyorum; Devletinin tarihinde neler yaptığını bilmemek senin cehaletin veya vatan hainliğinle alakalı.
Ama bu milletin öz çocukları sizin yaktığınız bu ateşi söndürmek için sahada. İşinde uzman vatansever 22 bin emekçi ve devletin tüm birimleri çalışıyor. Bu insanlar sizin yaktığınız vatan hainliğini söndürüyor.
Bu yangınlarla sadece ormanlarımızı değil, içindeki yaşayan milyonlarca canlı börtü böceği, kuşların yuvalarını ve kendilerini de yaktılar. Onlar yanarken siz vatansız ve milletsizler hala ellerinizi ovuşturup duruyorsunuz. Sizin umurunuzda değil ama bu yaktığınız alevler oralarda yaşayan insanların hayatını da birer birer yakıp kül etti. Kimisinin evine, kimisinin tarladaki hasılatına, kimisinin araç gerecine, kimisinin de canına kast ettiniz.
Bu felaket ateşleriniz bizi yıkamaz. Zira biz inanan bir toplumuz. Şerrinde, hayrında Allah’tan geldiğini bilen bir milletiz. Aramızda ki sizler yani vatan ve millet düşmanları hatta doğa düşmanları, varlığınızın elbet bir hesap günü olacak gerek burada gerekse mahşeri âlemde.
Bizler sevdalı olduğumuz vatanımız ve milletimizle güç birliğiyle yangın bölgelerinde bıkmadan usanmadan el ele mücadele veriyoruz vereceğiz. Rabbim bizim yanımızda, inanıyoruz ki bu yangınlar yüreğimizdeki vatan sevgisini daha da alevlendiriyor. Şunu da iyi bilin ki içimizde büyük bir sıcaklık var. O da büyüttüğünüz o büyük alevlerin karşısında ölüm, kin, intikam için değil, yanan vatanımızı yeniden yeşil vatana çevireceğimizin sıcaklığıdır.
Kalın sağlıcakla…
Yorum yazarak Son Saat Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Son Saat Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Son Saat Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Son Saat Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Son Saat Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Son Saat Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Son Saat Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Son Saat Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.