BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA

Adalet herkese lazım. Zira Adalet Mülkün temeli.

Önce şunu ifade edelim.

Anayasalar, yasalar kamu düzenini sağlar.

Tartışılamaz.

Ancak uygulanması da önemlidir.

Yargıtay Başkanlığı, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği "hak ihlali" kararına uyulmamasının ardından başlayan yargı tartışmasında, Yargıtay, "Temel hak ve özgürlüklerin korunması, yalnızca AYM’nin değil, tüm yargı organlarının görevidir" demesiyle kıyamet koptu.

Tabiri caizse adalet sisteminde süre gelen tartışmaların içinde 'Bardağı taşıran son damla 'oldu. Günlerdir yazılı ve görsel basında hukukçular ikiye ayrıldı.  Kime ne faydası var derseniz ona siz karar verin.

Bu konu bizi aştığı için bu konuya girmeyeceğiz.

Mülkün temeli adaleti dağıtan yargı sistemi hakkında bizim de söyleyeceklerimiz var.

En mükemmel yasaya sahip de olsanız insan hak ve özgürlüklerini içselleştirememiş, demokratik kültürü özümsememiş uygulayıcıların elinde ölü metinlere dönüşür. Bu hususu vurguladıktan sonra şimdi numaralandırarak kısa kısa açıklayalım.

Birinci nokta:

Yargıyı etkileyebilecek beyan ve ifadelerden kaçınmak.

TV kanalları, gazete köşeleri, meclis kürsüleri, partilerin grup toplantıları mahkeme salonlarına çevrilmemelidir. Toplumun bir bölümü savcı diğer bölümü avukat rolünü üstlenmemelidir.

Savcılığa soyunanlar masumiyet karinesini unutmamalı, “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.” anlayışıyla insanları peşinen mahkûm etmemeli, avukatlığı seçenler de, delilleri yok farz ederek davayı baştan reddetmemeli.

Siyasî hesaplaşmalar, kin ve intikam gibi duygular asla işin içine karıştırılmamalıdır.

En iyisi susup adaletin tecellisini beklemektir.

İkinci nokta:

Sorgulama ve kovuşturmada usul hukukuna uyulmalıdır.

Telefon dinlemeleri, delillerin toplanması, ev ve işyeri aramalarında kurallar çiğnenmemeli, toplanan bilgiler gazetelere sızdırılmamalıdır.

Üçüncü nokta:

Gözaltı süresi uzatılmamalı, şüpheli bir an önce hakim karşısına çıkarılmalıdır.

Dördüncü nokta:

Tutuklamalar cezaya dönüştürülmemelidir.

Cezaevlerinde bulunanların yarısına yakını tutuklu ise sorun ciddî boyutta demektir.

Aylarca tutuklu kaldıktan sonra davanın beraatla sonuçlanması telâfisi imkânsız zararlara yol açmaktadır.

Bir insanın...

Bir gün dahi suçsuz yere hürriyetinden mahrum bırakılması hukuk cinayetidir.

Bunun altını kalınca çizelim.

Sanığın...

Yeni bir suç işleme...

Kaçma...

Delilleri karartma...

İhtimali yoksa tutukluluk halinin sürmemesi gerekir.

Kanun emri böyle.

Uygulama tam aksi yönde.

Beşinci nokta:

Davaların yıllarca sonuçlanamamasıdır.

Geciken adaletin adaletsiz olduğunu herkes bilir.

Bazen dosyalar zaman aşımına uğrar, suçlular cezasız kalır.

Süreç idarî düzenlemelerle hızlandırılabilir.

Altıncı nokta:

Çağımızda fikir suçlusu olmamalı. Hakaret ve şiddet içermediği sürece herkes fikirlerini rahatlıkla dile getirebilmelidir.

İfade özgürlüğü demokrasilerde bütün özgürlüklerin anasıdır.

Demokrasilerde yazarlar ve gazeteciler hakkında düşüncelerinden dolayı binlerce dava açılması düşünülemez.

Yedinci nokta:

Yargının bağımsız ve tarafsız olmasıdır.

En ufak bir şüphe yargıya güveni kaybettirir. Özellikle güç sahipleri uzak durmalı.

Aksi halde bu, muhalefeti sindirme ve basını susturma girişimi olarak algılanır, o takdirde yargıçlar ve arkasındaki güç tarih huzurunda suçludur.

Maalesef geçmişte bunun acı örnekleri çokça yaşanmıştır.

Yazar, çizer, politikacı zindanlarda çürütüldü, asıldı...

Sonra da isimleri havalimanlarına, caddelere, üniversitelere verildi.

Tarihin tekerrür etmesine üzülürüz.

Bunun içinde...

Siyaset yargıya bulaşmamalı.

Kimse kudretine güvenmemeli.

Adalet herkese lâzım.

Yarınların nelere gebe olduğu bilinemez.

Sonuçta, yargı reformundan önce; insana değer veren, evrensel hukuk ilkelerine saygı duyan bir yaklaşımın benimsenmesi önemli.

 

 

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar RECEP TAŞCI - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Son Saat Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Son Saat Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Son Saat Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Son Saat Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.