-
-
Yeni Ortadoğu Projesi
-
Ortadoğu, 7 Ekim 2023 sonrasında derin bir dönüşüm sürecine girmiştir. İsrail ve Filistin çatışmalarının yeniden tırmanması, İran’ın bölgedeki nüfuz araçlarının sınanması, Körfez ülkeleri ile Batı arasında yeni güvenlik ortaklıklarının ortaya çıkması ve Türkiye ve Katar ekseninin yükselişi, bölgesel mimariyi köklü biçimde değiştirmektedir.
Bu bağlamda Irak, iç siyasi parçalanmışlık, milis baskısı, ekonomik kırılganlık ve dış aktörlerin çatışan beklentileri arasında hem kırılgan hem de stratejik bir konuma sahiptir. Ülkenin dış politika yönelimi belirsiz olup, hâlen “tepkisel diplomasi” anlayışı içinde hareket etmektedir.
Bu rapor, Irak’ın dış politika açmazlarını ve fırsatlarını Türkmen perspektifinden değerlendirerek, yeni bölgesel düzen içinde Irak için uygulanabilir stratejik öneriler sunmayı amaçlamaktadır.2. Durum Analizi
2.1 Irak’ın Tepkisel Diplomasi Sorunu
Iraklı dış politika uzmanı Dr. Ayad Al-Anbar’ın da vurguladığı üzere Irak, son yıllarda olaylara reaksiyon veren, ancak uzun vadeli bir vizyon ortaya koyamayan bir diplomasi anlayışıyla yönetilmektedir. Bunun nedenleri:
• Silahlı grupların karar alma süreçleri üzerindeki etkisi,
• İran ve ABD rekabetinin Irak siyasetini belirlemesi,
• Bağdat’ın Türkiye, Körfez ve ABD ile ilişkilerde denge kurma çabası,
• Kurumsal kapasitenin zayıflığı,
• Ekonomik kırılganlık ve genç nüfusta artan işsizlik.
Bu yapı Irak’ı bölgesel rekabetin bir sahası hâline getirmektedir.2.2 Yeni Ortadoğu Düzeninin Mimarisi
Ortadoğu’da şekillenen yeni düzen üç ana eksenden oluşmaktadır:
A) Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa ticaret ekseni
Enerji ve ticaret koridorlarının yeniden tanımlandığı bu eksen Irak’a jeostratejik avantaj sağlayabilir.B) Türkiye ve Katar ekseni
Ekonomi, diplomasi ve güvenlik merkezli bu iş birliği modeli, Irak açısından pragmatik bir ortaklık zemini oluşturmaktadır.C) ABD ve İsrail güvenlik ekseni
Arap ülkeleri ile normalleşme girişimlerini içeren bu eksen, İran’ın nüfuz araçlarını sınırlandırmayı amaçlamaktadır.
Irak, bu üç yapının arasında “denge kurmaya çalışan” fakat çoğu zaman aktif bir aktör olamayan bir pozisyondadır.3. Türkmen Perspektifi: Stratejik Konum ve Rol
3.1 Tarihsel İstikrar Unsuru
Türkmenler, Irak’ın toplumsal dokusunda yüzyıllardır denge ve birlikte yaşam kültürünün taşıyıcılarıdır. Kerkük, Telafer, Tuzhurmatu gibi bölgelerde farklı toplulukların birlikte yaşam tecrübesi, Türkmenlerin adalet ve komşuluk merkezli siyasi kültürünün ürünüdür.
Bu nedenle Türkmen kimliği yalnızca etnik bir kimlik değil; Irak’ın birliğini ve ulusal kimliğini güçlendiren bir toplumsal bilinçtir.3.2 Kerkük’ün Yeni Jeopolitik Rolü
Kerkük, bölgedeki enerji projeleri ve ulaştırma koridorları nedeniyle yeniden önemli bir merkez hâline gelmiştir:
• Türkiye ve Irak Kalkınma Yolu Projesi,
• Kerkük petrolünün uluslararası pazarlara aktarım ihtiyacı,
• İran’ın kara hatlarını genişletme hedefi,
• ABD’nin enerji güvenliği stratejisi.
Bu gelişmeler Türkmenleri enerji diplomasisinin kilit aktörleri hâline getirmektedir. Türkmenlerin dışlandığı bir Kerkük yönetimi, tüm projelerin kırılgan hâle gelmesine yol açacaktır.3.3 Türkmen Gençliği ve Yeni Siyasal Elit İhtiyacı
Yeni Ortadoğu düzeninde Türkmen toplumunun en kritik unsuru genç nüfustur. Uzun süre sistem dışına itilen Türkmen gençliği bugün:
• yerel yönetimlerde,
• devlet kurumlarında,
• diplomasi alanında,
• enerji ve ekonomi çevrelerinde
temsil edilme potansiyeline sahiptir.
Bu kesimin güçlendirilmesi, Irak’ın demokratik dönüşümünde de önemli rol oynar.4. Irak İçin Stratejik Fırsat Alanları
4.1 Kalkınma Yolu Projesi
Basra’dan Türkiye’ye uzanan hat, Irak’ı bölgenin en önemli lojistik merkezine dönüştürebilir. Türkmen bölgeleri proje güzergâhı açısından yüksek stratejik öneme sahiptir.4.2 Çok Taraflı Diplomasi
Irak, tek bir eksene bağlı kalmadan çok boyutlu bir dış politika yürütmelidir:
• Türkiye ile güvenlik ve ekonomi,
• Körfez ülkeleriyle yatırım ortaklıkları,
• ABD ile kurumsal reform,
• İran ile dengeli ilişkiler.
Bu çeşitlendirilmiş diplomasi Türkmenlerin pozisyonunu güçlendirecektir.5. Politika Önerileri
1) Dış politika kararlarının sivilleştirilmesi
Milis baskısından arındırılmış, kurumsal bir dış politika mekanizması oluşturulmalıdır.2) Kerkük yönetiminde güç paylaşımı mekanizması
Türkmenlerin siyasi, güvenlik ve enerji alanlarında eşit temsil esaslı katılımı sağlanmalıdır.3) Türkmen bölgelerine ekonomik entegrasyon programı
Kalkınma Yolu, petrol sahaları ve ticaret koridorları Türkmen bölgeleriyle uyumlu hâle getirilmelidir.4) Ulusal kimliğin yeniden tanımlanması
Arap, Kürt ve Türkmen ortaklığına dayanan bir kimlik modeli Irak’ın iç barışını güçlendirecektir.5) Türkmen gençliği için profesyonel kapasite programları
Diplomasi, kamu yönetimi, enerji politikası gibi alanlarda burs ve akademi programları oluşturulmalıdır.6. Sonuç
Irak, bugün kritik bir eşiktedir. Ya bölgesel rekabetin pasif bir sahası olarak kalacak ya da yeni bölgesel düzen içinde aktif, vizyoner ve dengeli bir aktör hâline gelecektir.
Bu dönüşümün başarısı:
• ulusal birliğin güçlendirilmesine,
• dış politika kararlarının kurumsallaştırılmasına,
• ekonomik entegrasyon projelerinin doğru yönetilmesine,
• ve Türkmenlerin tarihsel tecrübelerinin devlet politikalarına yansıtılmasına bağlıdır.
Türkmen toplumu, Irak’ın çok kimlikli yapısında istikrar, birlikte yaşam ve ulusal bütünlük açısından en güçlü dayanaklardan biridir. Geleceğin Irak’ı, etnik rekabetin değil; ortak aklın ve kapsayıcı devlet düzeninin hâkim olduğu bir ülke olmalıdır.Ahmet Muratlı
Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Son Saat hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
-


Yorum Yazın