Âlem-i İslam’ın en büyük külli bayramı, umumi kongresi.

Mahşer gününün bir parçası gibi.

Duaların reddolmadığı, günahların aff olduğu, anadan doğduğu gibi.

Adem Aleyhisselam’ın dünyadaki ilk yeri.

Ve Havva validemizle buluştuğu ilk yer ARAFAT.

Ve insandaki kan dökme vahşi arzusunun kurban kesip meşru tatmini.

Ve en sevdiği evladını kurban etmekle imtihan olan İbrahim Aleyhisselam gibi peygamberin azim imtihanı.

Ve Cebrail Aleyhisselamın arştan emri ilahi ile getirdiği koçu kurban etmesi.

Derin hikmetlerle, sırlarla dolu bir bayram.

Ben de İbrahim Aleyhisselam gibi kurban arefesinde, 8 Zilhicce 1422 perşembe günü sabah ezanı ile doğup, yine sabah ezanı ile 14 yaşında sabi olarak vefat eden biricik oğlum Mehmed Feyzi ile yaşadım.

24 hicrî yıl geçmiş.

Hâlâ acısı yüreğimi dağlar.

Allâh (cc) evlat acısı vermesin derler.

Hakikaten çok zor bir imtihan.

Elbette bu dâr-ı dünya imtihan.

Herkes değişik imtihana tabi.

Al abdesti kıl namazını, gidiver cennete.

Yok öyle.

“Cennet ucuz değil. Cehennem dahi lüzumsuz değil” Allâme-i zaman Bediüzzaman (r.a) hazretlerinin dediği gibi..

Hac maddi manevi ağır bir ibadet.

Sevabı da, günahı da.

M. Feyzi ef rha;

Peygamberler kalbinden geçenden mes’uldür.

Müslüman da Kâbe’de.

Veda haccında 124 bin sahabe vardı. Kıyamet kopmadan 124 bin evliyanın olduğu bir haccı ekber olacak.

Hac serbest olacak. Müslüman mısın? Geç denecek. Pasaport falan sorulmayacak. İnşaallah. Bu sene de haccı ekber.

Çok giden var.

Maşallah.

Hayırlı bayramlar ve cumalar.

Selam ve dua ile saygılar.