

Suriye’nin değişen bayrağa bakarak üç kısma bölüneceği söyleniyor:
1) Kürt Bölgesi
2) Arap Bölgesi
3) Şii-Nusayri Bölgesi
Türkmenleri ise ağzına alan yok. “Türkmen Özerk Bölgesi”den söz eden de yok…
Herkes konuşuyor, Kürtler konuşuyor, Şiiler, Dürziler, Nusayriler konuşuyor. Araplar konuşuyor. Tel-Rıfat, Münbiç, Afrin, Çobanbey haricinde her yere HTŞ hakim…
Garibim Türkmenler ise suskun… Türkmenler sessiz…
Halbuki ön cephede olan Türkmenler…
Geçmişte eziyet çeken, horlanan, hakları gasp edilen Türkmenler…
Ancak Türkmenler sadece bekliyor, Ankara’dan gelecek talimatı bekliyorlar…
Umarım bu bekleyiş uzun sürmez…
Tıpkı Irak’ta Türkmenlerin yaşadığı kaderi Suriye’deki soydaşlarımız yaşamazlar…
“Ankara”; TÜRKMEN ÖZERK BÖLGESİ’nin temelinin atılmasını sağlamalıdır.
Türkmenlerin garantörü olduğunu sahadakilere söylemelidir…
Geçici Suriye Başbakanı olarak tanıdığımız Abdurrahman Mustafa beyin durumu netleştirilmelidir…HTŞ’nin kendi adamlarını “Geçici Suriye Başbakanı” olarak ilan etmeleri ne anlama geliyor, bu netleştirilmelidir…. HTŞ, kendi adamını “Geçici Başbakan” olarak ilan etmekle, Türkiye’ye “benim işime burnumu sokma” mı demek istiyor, bu da netleştirilmelidir…
“Ankara” sahada Türkmenlerin, Türkmen kanaat önderlerinin, Türkmen siyasilerin, Türkmen komutanlarının velhasıl Türkmen halkının sesini duymak dinlemek durumundadır…
Türkmenlerden oluşan askeri birlikler, Suriye Milli Ordusu içinde “Türkmen Silahlı Güçleri” olarak yeniden organize edilmelidir.
“Ankara”, Irak ve Libya deneyimlerinden ders çıkararak, yeni bir stratejik planlamalar yapmalı, bölgede Türkmenlere ve Türkmenler ile birlikte hareket eden Arap aşiretlerine sahip çıkmalıdır…
Yorum Yazın