• İSMAİL CENGİZ
      İSMAİL CENGİZ

      Türk Diasporası 9

      Yayınlanma: 18 Kasım 2025

      Çin’den başlayıp İngiltere’de son bulması planlanan modern İpek Yolu projesi, güney, kuzey ve orta koridorlarla iyice şekillenmeye başladı. Japonya, Kore, Çin gibi ülkelerin enerji ihtiyaçları ve ürettikleri ürünleri Batı ve Ortadoğu’ya pazarlama girişimleri tüm ülkeleri ulaşımda güvenli arayışlara yöneltmekte. Özellikle Uzakdoğu ile Batı arasında adeta enerji koridoru vazifesini gören Türkistan (Orta Asya) ve Kafkasya’daki ülkelerin, güvenli ve hızlı ulaşım koridorunda aktif rol oynamaya başladıkları görülüyor. 
      Doğu-Batı arasında enerji koridoru üzerinde yer alan Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Gürcistan gibi ülkeler, Galiya’nın ifadesiyle “küresel ticaret rotaları değişirken kendilerini hayati transit merkezleri olarak konumlandırmak için yarışıyor. Moskova'nın 2022 başlarında Ukrayna'da başlattığı savaştan bu yana Avrupa, Rusya'yı pas geçen alternatif ticaret yolları arıyor. Bu arayış, Orta Asya ve Güney Kafkasya'nın stratejik konumuna daha önce görülmemiş bir ilgi gösterilmesine neden oldu. Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkmenistan gibi ülkeler doğu-batı ticaret akışını çekmek için demiryollarına, otoyollara ve limanlara büyük yatırımlar yapıyor. Ancak bu ülkelerin bazı hedefleri aynı doğrultudayken, bazıları da rekabet halinde. Bu da iş birliği, rekabet ve jeopolitik gerilimin dinamik bir karışımını oluşturuyor.” (Galiya Khassenkhanova, Euronews, 30.04.2025)
      Doğu ile Batı arasında en önemli transit merkezlerinden biri, Çin’den AB’ye giden malların yaklaşık yüzde 85’ni taşınmasına ev sahipliği yapan Kazakistan olduğu görülüyor. Çin (Uygur Bölgesi) ile 1.700 kilometre uzunluğunda sınır komşusu olan Kazakistan’ın Çin ile otoyol ile bağlantılı, Korgas, Dostluk, Kalzhat ve Bakhti adlarındaki dört sınır kapısı bulunmakta. Korgaz sınır kapısından geçen Gulca-Korgas-Jetiken arasındaki 293 km’lik demiryolu 2012’den bu yana hizmet veriyor. Çin’in Çengdu kentinden çıkan, Uygur Bölgesi’ni geçerek Türkmenistan, İran ve Türkiye üzerinden geçerek Polonya’nın Lodz kentinde son bulan demiryolu hattına ev sahipliği yapan Kazakistan’da, Dostluk sınır kapısından geçen yeni demiryolu hattı da hızla tamamlanmak üzere.
      Kazakistan ile Çin arasındaki demiryolu yük taşımacılığının 2024 yılında yüzde 12 oranında arttığı; sadece Korgas-Altınköl demiryolu istasyonları arasında yapılan kargo taşımacılığının “%17 oranında artış gösterdiği ve yaklaşık 7 buçuk milyon tona ulaştığı biliniyor. (Gayim Jumabek, 20.06.2024, Silkwaytv.kaz)
      Orta Koridor olarak bilinen Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Rotası (TITR)’na ev sahipliği yapan Kazakistan ayrıca Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaştırma Koridoru (TRACECA) da dahil olmak üzere Rusya’yı by pass eden başka alternatif rotalara da ev sahipliği yapan bir coğrafyaya sahip. Özellikle Çin’den (Uygur Özerk Bölgesi2nden) başlayıp Hazar’ın Aktau limanına uzanan demiryolu güzergahının tamamlanması ve Hazar üzerinden Azerbaycan, Gürcistan’ı geçerek Türkiye’ye ulaşan çoklu ulaşım ağının tamamlanması ile Rusya’nın tamamen devre dışı bırakılması hedefleniyor.
      Azerbaycan, Gürcistan ve Romanya ile Hazar-Karadeniz uluslararası ulaşım rotasını oluşturmak için bir anlaşma taslağı üzerinde çalışan Türkmenistan üzerinden tesis edilecek transit ağlarla Rusya’nın devre dışı bırakılması hedeflenmekte. Ayrıca Afganistan’dan başlayıp Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye’ye ve potansiyel olarak Avrupa’ya ulaşan Lapis-Lazuli Koridoru’nu yeniden canlandırmayı hedefleyen Türkmenistan, Hazar’ın doğusunda limana da ev sahipliği yapmakta.
      AB’nin Nisan 2025’de Özbekistan’ın Semerkant şehrinde düzenlediği AB-Orta Asya Zirvesi sonrasında, içine kapanık ve tarafsız bir politika izleyen Türkmenistan’ın, ulaşımda yaşanan gelişmeler sonrasında, uluslararası politikaya yaklaşımını değiştirdiği ve daha aktif olarak Orta Koridor’a bağlı çeşitli alternatif ulaşım koridorları kurmaya çalıştığı görülmekte.

      Orta Asya (Türkistan) coğrafyasının merkezi konumunda yer alan Özbekistan da ulaştırma koridorlarını çeşitlendirme çalışmalarını hızlandırmakta. Temmuz 2025’de başlayan Çin-Kırgızistan-Özbekistan demiryolu hattının tamamlanmasına önem ve öncelik veren Özbekistan, bu güzergahın “Orta Koridor’un Türkmenistan’dan geçen yeni koluna bağlanması ve böylece malların Kazakistan’a girmeden Çin’den seyahat etmeleri için alternatif bir yol yaratması bekleniyor. Bu aşamada Özbekistan’ın Türkmenistan ile işbirliği yapmasına ihtiyacı var. Böylece Özbekistan; Rusya ve Kazakistan’a olan ulaşım bağımlılığını ortadan kaldırarak Kafkasya ve İran üzerinden Türkiye’ye ve hatta Afganistan üzerinden Pakistan ve Hindistan’a giden yeni ulaşım rotalarını oluşturmayı hedefliyor.
      Çin (Uygur Bölgesi) ile ortak sınıra sahip olan Kırgızistan ve Tacikistan Çin’den gelecek malların kendi toprakları üzerinden Hazar ve Kafkaslar’a sevki için rekabet halindeler. Kırgızistan “transit ülke” olarak daha çok Kazakistan’a bağımlı iken; Afganistan’a yakın olan Tacikistan, İran (Çabahar limanı) ile Basra Körfezi’ne yönelik projelerle bağlantı kurmaya çalışmakta. 
      Her iki ülkenin Çin ile sınır ticareti var ve yakında sınır yakınlarında Korgas benzeri “serbest bölgeler” oluşturulabilir.
      Buraya kadar görüldü ki; “Ticaret yolları yarışında, Hazar Denizi'nde limanı olanlar üstünlük sağlıyor. Bu anlamda Azerbaycan, Hazar Denizi'nin batı kıyısındaki tek liman olan Bakü ile en büyük kozu elinde bulunduruyor. Orta Koridor, Kuzey-Güney Koridoru, TRACECA, Hazar-Karadeniz rotası ve Lapis Lazuli Koridoru. Tüm güzergahlar Azerbaycan'dan geçiyor.
      Azerbaycan, Gürcistan ile birlikte Orta Asya'dan Avrupa'ya doğrudan bir hat oluşturuyor. Gürcistan'ın buradaki avantajı Poti ve Batum gibi iki büyük Karadeniz limanına ve Türkiye ile ortak sınıra sahip olması. 
      Azerbaycan ve Ermenistan uzlaşmanın bir yolunu bulursa Gürcistan'ın konumu da zayıflayabilir. İki ülke ayrıca Azerbaycan ile Ermenistan topraklarıyla ayrılmış olan Nahçıvan arasında ticaret yol üzerinde de anlaşmaya varamıyor.” (Galiya Khassenkhanova, Euronews, 30.04.2025)

      Bu bölgede “Zengezur Koridoru”nun açılması Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye üçlüsüne şüphesiz ekonomik katkı sağlayacaktır.

      Neticede; “önümüzdeki on yıl, Avrasya ticaretindeki baskın rotaları belirleyecek. Siyasi istikrar sağlanır ve altyapı projeleri tamamlanırsa, Orta Koridor Rusya'nın geleneksel ulaşım ağlarına rakip olabilir ve Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan'ı küresel ticaretin merkezine yerleştirebilir.” (Galiya Khassenkhanova, Euronews, 30.04.2025)

      ÇİN’İN TÜRK CUMHURİYETLERİ’NE İHTİYACI VAR
      Çin’den Batı’ya uzanan ulaşım güzergahlarına baktığımızda “Uygur Özerk Bölgesi”, “Kazakistan”, “Hazar Denizi”, Azerbaycan ve “Gürcistan” ile “Türkiye’nin “hayati transit merkezleri” olduğunu söyleyebiliriz. 
      En önemlisi; mallarını Batı’ya pazarlamak isteyen ve enerji ihtiyacını da Kafkasya ve Ortadoğu’dan sağlayan Çin’in başta Türkiye olmak üzere Türk Devletlerine bağımlı olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. 
      Bir başka gerçek de; Çin’in karadan Batı’ya açılan tek kapısının “Uygur Bölgesi” olduğudur. Uygur Bölgesi aynı zamanda Çin’in iç bölgelerine taşınan enerji koridoruna da ev sahipliği yapmaktadır.
      Bir diğer husus ise, “Bir Kuşak Bir Yol” adı verilen İpek Yolu güzergahına baktığımızda, bu yolun büyük kısmının Türk coğrafyası (Doğu Türkistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye) üzerinden geçtiği gerçeğidir. 
      Tüm bu göstergeler; hem Rusya’nın devre dışı bırakılabileceğini hem de Çin’in her bakımdan Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere Türkiye’ye ihtiyacı olduğu hakikatini ortaya koymaktadır.

       

      Yorum Yazın