Her yıl düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 2025 toplantısı bu yıl da 20-24 Ocak tarihleri arasında İsviçre'nin Davos kentinde gerçekleştirildi.
İlk kez 21 Ocak 1971 Yılında başlayan burjuvalar kulubü 1974 yılından itibaren de dünya liderlerini davet etmeye başladılar.
Davos Dünya Ekonomik Forumu (WEF), iş liderlerini politikacıları gazetecileri yılda bir kez bir araya getirerek güncel ve küresel ekonomik ve sosyal zorlukları tartışılır.
Bu burjuva klubü gelişmekte olan ülke liderlerininin yanısıra ekonomisi kötü olan ülke liderlerini de son yıllarda çağırmaya başladılar.
Her yıl bir temayı ele alan Dünya Ekonomik Forumu’nun bu seneki ana teması ‘akıl çağında işbirliği ‘
Dünya genelinde 3 bin liderin katıldığı zirveye bu sene de Türkiye katılmıyor.
En son 29 Ocak 2009'da Gazze ve Ortadoğu Barışı paneline katılan Dönemin Başbakanı Erdoğan israil başbakanı Şimon Peres’e “one minute” diyerek tepki göstermiş ‘daha da gelmem davosa’ diye forumu terketmişti.
O gündür bu gündür davos bizim açımızıdan birşey ifade etmiyor.
İş insanlarımızdan, davet edilenler elbette var, siyasi olarak katılmıyoruz.
Pek te bir anlamı olmayan bir forum.
Yıllardır konuşulan konulara baktığımızda bu forumun dünyaya bir getirisi de yok.
Geçmiş yıllarda kapanış sonuç bildirgelerinden bir kaçına bakarsak.
Gelir eşitsizliği, vergi adaletsizliği, iklim krizi, aşırı silahlanma, açlıkla mücadele, gibi bir çok küresel soruna bugüne kadar hiç bir çare bulunamamış.
Kısaca tok açın halinden anlamamış.
Aslına bakarsak sömürü düzeninin devamı için yapılan bir toplantı Davos.
Bunun en güzel örneği daha ortada hükümet bile olmayan Suriye’nin davosa bu sene davet edilmesi.
Oskar ödül töreni gibi ultra zenginlerin boy gösterdiği, bir birlerine sermayeleri ile hava attığı, gelmişken İsviçre’de tatil yaptığı bir yerin adı Davos.
Başka bir iş bulamadıkları için iklim krizi safsatasını çıkarıp gelişmekte olan ülke liderlerine ev ödevi tavsiyesinde bulunmaları çok komik olsa gerek.
Oysa gene aynı forum iklim krizini kapitalizmin sonucuna bağlamışlardı geçmiş dönem bildirgelerinde.
Sonuç olarak anladığımız sanayileşmedeki insan sağlığını bozan, durumu çözmek için de insan gücünün ve emeğin ucuz olduğu üçüncü dünya ülkelerine üretim üslerini kaydırmaya devam ediyorlar.
Böylelikle yatırım adı altında gelişmekte olan ülkeleri ucuz iş gücü ile sömürü düzenlerini devam ettiriyor.
Emperyalizmin çağa uyudurularak köle düzeninin devam etmesinin adıdır Davos.
20-24 Ocak’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu öncesinde yayımlandı.
2024 verilerine göre, küresel olarak milyarderlerin serveti 2024'te bir önceki yıla göre üç kat daha hızlı bir şekilde ve 2 trilyon dolar artmış.
Buna rağmen, yoksulluk içinde yaşayan kişi sayısı 1990'dan bu yana neredeyse hiç değişmemiş.
Buradan da şunu anlıyoruz, kazanılmış değil, üzerine konulmuş servet büyüyor.
Milyarderler zenginleşirken milyonlar yoksullaşıyor.
Yorum Yazın