Güven insan ilişkililerinin temelidir.
Bir an düşünün, güven duygusunu kaybettiniz. Neler olur neler.
Bir de güvenilirliğinizi kaybettiniz, aman Allah’ım !
İnancınız kaybolur, yaşam azminiz elinizden gider.
Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusudur güven.
Güveniniz ve güvenilirliğiniz sarsıldı mı bitersiniz.
Modern çağın getirdiği en büyük erozyondur güven duygusu.
Eskiden evlerde kilit olmazken, şimdi ise bırakın kilidi alarmlar bile işe yaramıyor.
Kimse kimseye güvenmiyor.
Ülke ekonomilerinde de birçok alanda aylık olarak ölçümler yapılır.
Bunların başında da halkı doğrudan ilgilendiren, tüketici güven endeksi.
( TÜİK )Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, tüketici güven endeksi Nisan ayında sert düşüş göstermiş.
Ekonomik güven endeksi Mart ayında 100,8 iken Nisan ayında kritik seviyeyi aşıp %4,2 oranında azalarak 96,6 değerini aldı.
Böylece endeks genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösterdi.
Endeks, Eylül 2024'ten bu yana en düşük seviyesine inerken, Nisan ayında yirmi ayın en hızlı düşüşü yaşandı.
Peki bu ne anlama geliyor ?
Düşük güven endeksi tüketicinin genel ekonomik durumdan dolayı huzursuz olduğuna, tüketimden kısmaya gidebileceğine işaret eder.
Piyasaya güveni az olan tüketici daha az harcar (ya da tüketir) daha fazla biriktirmeye yönelir.
Bunun sonucu olarak piyasadaki likidite azalır.
Likiditenin azalması o ülkenin parasının uluslararası paritesini artırır,
Paritenin eşik değeri geçmesi ihracatı düşürür,
İhracatı düşen ihracat firmaları da istihdama yansıtır.
Sözün özü çok kısa bir kelime olan ‘güven’ fıtrattandır. İnsan olmanın gereğidir.
Devlet demek güven demektir. Hükümetler halka güven vermelidir.
Toplumsal barışın ve huzurun temeli olan güveni ne olursa olsun kaybetmeyelim.
Yorum Yazın