

Bu zamana kadar hep kadembusluk yaptılar. Hasan’la duşberduş* olup büyük zatların veya kendilerini büyük zat sananların kademlerini öpüp durdular. Kadembuside* en çok onları arardı gözler. Ahali bu alçalmayı zevkle izler, kahkahalarla destekler, sonra sırayla çoraplarını çıkarıp Kenan’la Hasan’ın burnuna doğru uzatırlardı. Tiksinseler de paralarını aldıktan sonra kademlerini bir bir öperlerdi. Bazıları bilerek bir hafta ayaklarına su yaklaştırmaz, çoraplarını değiştirmezdi. Siyah, kalın çoraplarını bir çıkardılar mı ortalığı herkesi bayıltacak bir koku yayılırdı. Elleriyle yağlanmış göbeklerini ovarken;
-Ne duruyorsunuz deyyuslar, öpün hadi.
Bu kadar iğrençlik içinde Hasan’la Kenan yine ileriye doğru atılır, nefeslerini tutarak öperlerdi. Bunlar bile bir yerde daha güzeldi. Bazılarının ayaklarını adını bilmedikleri bir illet olurdu. Beyaz kabarcıkları öpmek midelerini bulandırır, helada kusmalarını neden olurdu. Ekmek parası hiç bu kadar iğrenç olmamıştı. Bir ara ciddi ciddi istişare ettiler. Gel bırakalım şu işi; şerefimizle, haysiyetimizle ekmek parasını kazanalım, dedi Hasan. Kenan da usanmış olacak ki doğru dersin bırakalım, lanet gelsin bu işe de müşteriye de dedi. İkisi de şanslıydı ki aynı yerde bir iş buldular. Artık kadem öpmüyorlardı, el etek öpmeye başlamışlardı. Eee bu da bir yerde terakki sayılırdı!
Kadem-bus: Ayak öpen
Duşberduş: omuz omuza
Kadembusi: Ayak öpme töreni
Yorum Yazın